Hygge; Danimarka kültüründe her anın tadını çıkarma sanatı olarak tanımlanıyor. Hygge, Norveç lisanında konforlu olmak, anla tatmin olmak manasına gelen “hugga” sözcüğünden geliyor. Şehir hayatından bir dakika düşünmeden geçiremediğimizden, anı yaşamak, keyifli olmak gibi kelimeler beni benden alıyor. İşte bu sebeple Danimarkalı dostlarımız hayatın sırrını bulmuş adını da Hygge koymuş olabilir.
Tamam, biraz abartmış olabilirim, fakat iyice düşünün evdeki vaktinizin çoğunu nasıl geçiriyorsunuz? Yapılması gerekenleri yaparak ve bir sonraki günü planlayarak değil mi? İşte durum böyle olunca, biz nasıl dinleneceğiz. Evimiz bizim sığındığımız, dinlendiğimiz, anı ve nefesimizi yakaladığımız yer olmalı. Eğer bunu yapmak Hygge ise buyurun yapalım.
Anın tadını ve konforun tadını çıkarmanın metotlarını Danimarkalı dostlarıma sordum; kısaca özetlemek gerekir ise tablo şu şekilde;
Tabi, Book of Hygge kitabında bu felsefenin çok derinlerine inilmiş. Eğer yazdıklarım içinizi gıdıkladı ise kitabı okumanızı tavsiye ederim. Kitabın yazarı Hygee kültürünü; anda kalan bir zihin hali olarak tanımlamış. Hayatınızı basit işleri yaparken bile nasıl dingin, huzurlu ve keyifli hale getirebileceğinizi yazmış. Sizi bilmem ama benim ilacım hygge diye düşünüyorum. Sıcak salep, yumuş battaniye, rahat kanepe ve kitabımla hygge yapmaya gidiyorum…
Sevgilerimle,
M